2 Mayıs 2016 Pazartesi

Bir anı üzerine

Size bir anımı anlatayım.

Bundan seneler önceydi. Aslında hayatın gayet güzel geçtiği bir dönemdeydim. Sonra umulmadık bir haber aldım, babam rahatsızlanmıştı. Durumu iyiydi ama sıkıntılı bir süreci geçirmesi gerekiyordu. Yanındaydım, onun iyi olmasını istiyordum.
O akşam eve geçecektim hastaneden çıkıp. Otobüsten indim ve karanlıkta yürümeye başladım. Evde kimse yoktu. Telefonu elime alıp erkek arkadaşımı aradım. Günlerdir durumumu bildiği halde arayıp sormayan sevdiğim erkek. Çaldı çaldı açmadı. Telefonu cebime attım. Sonra bir anda ayağım kaydı ve yere düştüm. Etrafta kimse yoktu. Telefon cebimden uçtu, başımdaki gözlükte dahil. Düştüğüm yerden kalkamadım. Başladım deli gibi ağlamaya. İşte kendimi yalnız hissettiğim en derin andı bu.

Demin buna benzer bi' hikaye okudum. Sonuç olarak başımızdan geçen bir olayı anlatacak hayat arkadaşımız yoksa yalnızız diyordu. Sorun şu ki, sevgiliden öte şeyler var dünyada en önemlisi dostlar gibi, en basitinden aile. ve senin bunu diyecek kadar körleşmiş olduğuna üzgünüm dostum.

Ben ağlamamı bitirip sakince eve gittiğimde ilişkimi bitirme kararı almıştım. Çünkü düştüğüm anda onun yanımda olmasını istemiyordum. Bana göre bencillikti bu, yada ben insanlara karşı fazla saftım. İstediğim sadece, hayatta herhangi bir düşme yaşadığım anda bunu paylaşabileceğim ve beni anlayacak insanların olmasıydı. Bazı anlar kilit etkisi yaratıyor işte, bu da öyle bir an oldu bende.

Yine de insanlara teşekkür etmek lazım, o an kötü gibi görünse de anın yoğunluğundan uzaklaştıkça o kilit anların etkisini daha fazla kavrıyor insan evladı.