7
senedir nadiren de olsa blogta yazıyorum. Her bir yerini tek tek özenle
düzenleyip seçtik fakat ziyaretçi defterini ilk kez bu gece gördüm. Oradaki kim
olduğunu çıkartamadığımız ama çok sevdiğimiz ziyaretçinin gazına gelerek yazıma
başlıyorum efendim.
Yeni
bir gün tüm karanlığıyla başlamış, günlük gereken dedikodular yapılmış, eski
anılara dalınmışken bloga ilk girdiğimde aklıma mor ve ötesi’nin gelmesi hiç
garip değil. Bilenler bilir mor ve ötesi sevgisi temeliyle oluşturuldu burası.
Eğer müzik konuşacaksak önceliği ona verelim ve size ‘yalnız şarkı’yı
anlatayım. Çünkü en iyi mor ve ötesi şarkıları listesi bilmem nesine girişilse
her türlü birinciliği kapar.
Şarkıyla
tanışmam şöyle: yıl 2006, yer teyzemlerin evi.
Biricik kuzenim odasından bangır bangır yalnız şarkı sesleri geliyor. Çalışma masasının üstü her zamanki gibi yine dağınık ki zaten ben ömrü hayatım boyunca o masayı bir kere bile düzenli görmedim. Masanın üzerinde kahve var mıydı yok muydu bilmiyorum ama şuan kahve olmasını istiyorum orada. Bir de bilgisayar var işte. Zaten bilgisayarlara artık kuzenimin adını vereceğim. Tüm bu gerekli olan gözlemler yapıldıktan sonra konuşmaya geçiş yapıldı ve kuzenim bana gece boyunca sadece o şarkıyı dinleyip bilgisayardan tasarım yaptığını söyledi. Artık bu beni niye ve nasıl (gerçekten niye?) etkilediyse daldım ben de şarkıya o günden sonra. Bkz. 2015 ve spotify sağolsun halen o dalgınlıktayım.
Biricik kuzenim odasından bangır bangır yalnız şarkı sesleri geliyor. Çalışma masasının üstü her zamanki gibi yine dağınık ki zaten ben ömrü hayatım boyunca o masayı bir kere bile düzenli görmedim. Masanın üzerinde kahve var mıydı yok muydu bilmiyorum ama şuan kahve olmasını istiyorum orada. Bir de bilgisayar var işte. Zaten bilgisayarlara artık kuzenimin adını vereceğim. Tüm bu gerekli olan gözlemler yapıldıktan sonra konuşmaya geçiş yapıldı ve kuzenim bana gece boyunca sadece o şarkıyı dinleyip bilgisayardan tasarım yaptığını söyledi. Artık bu beni niye ve nasıl (gerçekten niye?) etkilediyse daldım ben de şarkıya o günden sonra. Bkz. 2015 ve spotify sağolsun halen o dalgınlıktayım.
Hani
yeni bir şarkıyı dinlersin de deliye dönersin ya öyle değil ama. Örneğin sia-chandelier
ile ben de herkes gibi deliye döndüm. Bir hafta başka bir şey dinlemediğimi
bilirim. Ama bugün okuldan eve gelirken otobüste (19, belirtmeliyim çünkü
eskişehir’de kendini 19 sanan 23’ler de mevcut) chandelier dinlediğimde
yalnızca arka planda çaldı şarkı. Bu öylesine bir örnekti ama birçok şarkıda durum öyledir. Ama bu öyle değil. Yirmibininci dinleyişimde
bile ilk kez dinliyormuş gibi sözlere kulak veririm. Hatta birçok kere beni
bunalıma sokarak yapacağım saçma şeyleri unutturmuş, beni korumuştur. Uzatmadan,
christmasa bağlamadan, hindiler ölmeden şarkıyı da bırakayım buraya:
Siz
de sözlere kulak verin, belki yeniden tanışıp şarkıyı dost edinirsiniz.
Bu
arada, yalnız şarkı şehir albümünde yani mor ve ötesinin ilk albümünde
bulunuyor. Fakat kendini diğerlerinden soyutlamış şekilde, bir değil de üçüncü
albümdeymiş gibi ya da beş. Ama iyi ki ilk albümdeymiş diyoruz çünkü etkisi
büyük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder