28 Şubat 2012 Salı
tinkır teilır
Uzun zamandır sinemaya gitmiyordum.Sinemada izlerken de aynı evdeymiş gibiydim çünkü salon bomboştu la! Ama iyi oldu, çok güzel oldu.
Bu afişi koymamın nedeni bir nevi spoiler içermesi, yoksa film yorumu falan pek bana göre değil ama beğendik ki koyuyorum yani. Kadroya aldanıp gitmekte yarar var.
25 Şubat 2012 Cumartesi
love me back turkey
Ne erovisionmus, kaybettmis kadar olduk yorumlara bakilirsa. cocuk sarkisi, yok anneannem temizlik yaparken daha iyi söyler, ben bile daha iyiyim gibi yorumlar gördükce kafami klozete sokasim geliyor. Vote for Bonomo gibi birsey de demek istemiyorum tabiiki. Ama bana göre söyle bir gercek varki: müzigi olsun, sözleri olsun can bonomonun kendisi olsun oldukca sammimi olmus bu sarki. Ama tabi, Can Bonomonun "Yahudi" olmasi ve diger ayrintilar asil konudan daha önemli.
Türk milleti olarak neyin kafasini yasiyoruz?
Türk milleti olarak neyin kafasini yasiyoruz?
13 Şubat 2012 Pazartesi
göndergesel işlev
Sevgi,genelde araya gurur ve aptallık girince halt etmiş oluyor.yani ne kadar seversen sev bir insanı ama.aması yok. Seni seviyorum evet ama olmuyor sadece aklımda seviyorum seni. Sanırım böylesi daha iyi. Seni kaybetmek -zaten kazanmadım neyini kaybedeceğim- beni üzmüyor. Beni üzen bir şey varsa o benim.
Bu yazdığım sevgiliye falan değil. Hayatımdan silinenlere,ama kafamdan silemediğimlere..
Bu yazdığım sevgiliye falan değil. Hayatımdan silinenlere,ama kafamdan silemediğimlere..
5 Şubat 2012 Pazar
allahcc.
Serdar Tuncer tarafından mahkemeye verilen allahcc ve takipçileri(!) neye uğradıklarını şaşırdı.
hayır, bu bir zaytung haberi değil. ülkede o kadar absürt olaylar oluyor ki, aslında zaytung'a gülmek için bir nedenimiz de yok bence (bzk: türk insanının yüzü bir türlü gülmüyor. türk insanının kaderi neden böyle? türkleri nasıl güldürebiliriz? ne mutluuu türküm..hatlar karıştı yine!).
sayın Tuncer dilekçesinde 'suç' olarak 'Dini değerlere hakaret ve aşağılama, insanları kin ve düşmanlığa tahrik'ten bahsetmiş.
şahsen ben, twitter'a ne zaman üye olduğumu hatırlamıyorum fakat ilk takip etmeye başladıklarımın başında geliyor 'allahcc'. takip ettiğim süre boyunca da 'dini değerlere hakaret ve aşağılama, insanları kin ve düşmanlığa tahrik'e yol açabilecek bir şeye rastlamadım (ya da içim fesat değil. kimseyle düşman olmak istemiyor, kin tutmuyor, dinlere ve inançlı insanlara VE tabii ki 'inançsız' insanlara saygı duyuyorum. o yüzden de takip etmekte hiçbir sakınca görmüyorum). takip ettiğim profilleri güncelleyip duran bir kullanıcı olarak, bilmem kaç hafta takip ettikten sonra 'unfollow' ettim bu hesabı. ta ki dün Tuncer'in, allahcc'yi mahkemeye vereceğini öğrenene dek. evet, bu artık 'benim de davam' idi.
ya o değil de. şu an böyle bir şey hakkında ciddi ciddi 'yazıyorum' (yazmaya çalışıyorum?) ya, çok komik geliyor bu bana!
kardeşim, bizim memleketin başka derdi yok mu? neden bu kadar zorumuza gidiyor 'internet'te yazılıp çizilenler? neden hep ekşi sözlüğün kapatılması, sözlüklerde 'entry' giren insanların okuldan uzaklaştırılması, hakkında dava açılması, twitter profillerinin mahkemeye verilmesi hakkında konuşuyoruz biz? neden bu kadar 'naif' davranıyoruz bu konularda? 'dışarı'da hayat bu kadar zorken, insanlar konuşmadan 762328 kez düşünmek zorunda bırakılırken, her an 'içeri girer miyim acaba' korkusuyla yaşamaya çalışırken, kendilerini birazcık özgür hissettikleri internette neden dar ediyor millet bu 'alan'ı bu kadar?
allahcc profilinin sahibi kimdir nedir bilmiyorum. hesabı alırken aklından neler geçti, onu da hiç bilmiyorum. fakat bildiğime emin olduğum tek şey var, o da hesabı alırken kesinlikle 'bir gün' bu sebepten dolayı mahkemelik olacağını düşünmemiş olmasıdır. gerçi söz konusu Türkiye olduğunda ondan da o kadar emin olamıyor insan ama..
sırf merakımdan ve tabii 'protesto' ettiğimden aylar sonra tekrar allahcc'yi takip etmeye başladım. takip ettiğim insanlarla aynı görüşe sahip olmam gerekmiyor, yazdıkları her şeye katılmam gerekmiyor, hatta tamamen zıt görüşlere de sahip olabiliriz, benim için bir sakıncası yok. ama bazı insanlar bunu yapamadıklarından, diğerlerinin de kendileri gibi olduklarını sanıyorlar. allahcc'yi takip eden insanların diğer takip ettikleri profil sahiplerinin dini inançları hakkında pek bilgi sahibi olduklarını sanmıyorum. zaten buna gerek de yok. demek istediğim, ben şimdi allahcc'yi takip ederken, diğer yandan da 'inançlı' ama bunu kendi içinde yaşayan, 'inançlı' ama bunu herkesin gözüne gözüne sokan, 'inançlı' ama kendi dininden başka bir dini kabul etmeyen birilerini de takip ediyor olabilirim. ediyorumdur da elbet. takip ettiklerim arasında 'ateist', 'agnostik', 'deist' vs. insanlar da vardır. hristiyan, musevi, budist vs. insanlar da vardır. ve bu beni hiçbir şekilde ilgilendirmez. arkadaşlarımı dini inanç ve din hakkındaki düşüncelerine göre seçmiyorum ben. çok sevdiğim bir arkadaşım 'ben tanrının varlığına inanıyorum' ya da 'inanmıyorum' dediğinde sesimi yükseltip 'ne saçmalıyorsun' demiyorum, sırf bu yüzden ilişkimi kesmiyorum. sırf allahcc'yi takip ediyor diye de kimseye 'dini aşağılıyorsun, insanları birbirine düşürüyorsun' diyemezsiniz.
70 milyonluk 'herkesin müslüman olmadığı' Türkiye'de, her müslüman olanın da SİZİN KADAR ya da 'sizin gibi' müslüman olmadığından ben de eminim. fakat ortada hiçbir şey yokken, sırf 'bir şey yapmış olmak için' bir şey yapmayın lütfen. 'din elden gidecek' korkunuzu bir türlü anlayamıyorum. sizin 'elinizde', daha doğrusu 'içinizde' olan bir şey neden gitsin ki? hadi şimdi birbirimizi rahat bırakalım, aynı görüşü paylaşmadığımız insanlara saygı duyalım, ve onları tanımadan 'bu insan müslüman olamaz!!!' demeyelim.
haydarpaşa garı 'otel' olacak diyorlar. içeride bir sürü gazeteci ve öğrenci yatıyor. hayvanlar tecavüze uğrayıp öldürülüyor. gündem fena. hadi biraz ciddiyet!
hayır, bu bir zaytung haberi değil. ülkede o kadar absürt olaylar oluyor ki, aslında zaytung'a gülmek için bir nedenimiz de yok bence (bzk: türk insanının yüzü bir türlü gülmüyor. türk insanının kaderi neden böyle? türkleri nasıl güldürebiliriz? ne mutluuu türküm..hatlar karıştı yine!).
sayın Tuncer dilekçesinde 'suç' olarak 'Dini değerlere hakaret ve aşağılama, insanları kin ve düşmanlığa tahrik'ten bahsetmiş.
şahsen ben, twitter'a ne zaman üye olduğumu hatırlamıyorum fakat ilk takip etmeye başladıklarımın başında geliyor 'allahcc'. takip ettiğim süre boyunca da 'dini değerlere hakaret ve aşağılama, insanları kin ve düşmanlığa tahrik'e yol açabilecek bir şeye rastlamadım (ya da içim fesat değil. kimseyle düşman olmak istemiyor, kin tutmuyor, dinlere ve inançlı insanlara VE tabii ki 'inançsız' insanlara saygı duyuyorum. o yüzden de takip etmekte hiçbir sakınca görmüyorum). takip ettiğim profilleri güncelleyip duran bir kullanıcı olarak, bilmem kaç hafta takip ettikten sonra 'unfollow' ettim bu hesabı. ta ki dün Tuncer'in, allahcc'yi mahkemeye vereceğini öğrenene dek. evet, bu artık 'benim de davam' idi.
ya o değil de. şu an böyle bir şey hakkında ciddi ciddi 'yazıyorum' (yazmaya çalışıyorum?) ya, çok komik geliyor bu bana!
kardeşim, bizim memleketin başka derdi yok mu? neden bu kadar zorumuza gidiyor 'internet'te yazılıp çizilenler? neden hep ekşi sözlüğün kapatılması, sözlüklerde 'entry' giren insanların okuldan uzaklaştırılması, hakkında dava açılması, twitter profillerinin mahkemeye verilmesi hakkında konuşuyoruz biz? neden bu kadar 'naif' davranıyoruz bu konularda? 'dışarı'da hayat bu kadar zorken, insanlar konuşmadan 762328 kez düşünmek zorunda bırakılırken, her an 'içeri girer miyim acaba' korkusuyla yaşamaya çalışırken, kendilerini birazcık özgür hissettikleri internette neden dar ediyor millet bu 'alan'ı bu kadar?
allahcc profilinin sahibi kimdir nedir bilmiyorum. hesabı alırken aklından neler geçti, onu da hiç bilmiyorum. fakat bildiğime emin olduğum tek şey var, o da hesabı alırken kesinlikle 'bir gün' bu sebepten dolayı mahkemelik olacağını düşünmemiş olmasıdır. gerçi söz konusu Türkiye olduğunda ondan da o kadar emin olamıyor insan ama..
sırf merakımdan ve tabii 'protesto' ettiğimden aylar sonra tekrar allahcc'yi takip etmeye başladım. takip ettiğim insanlarla aynı görüşe sahip olmam gerekmiyor, yazdıkları her şeye katılmam gerekmiyor, hatta tamamen zıt görüşlere de sahip olabiliriz, benim için bir sakıncası yok. ama bazı insanlar bunu yapamadıklarından, diğerlerinin de kendileri gibi olduklarını sanıyorlar. allahcc'yi takip eden insanların diğer takip ettikleri profil sahiplerinin dini inançları hakkında pek bilgi sahibi olduklarını sanmıyorum. zaten buna gerek de yok. demek istediğim, ben şimdi allahcc'yi takip ederken, diğer yandan da 'inançlı' ama bunu kendi içinde yaşayan, 'inançlı' ama bunu herkesin gözüne gözüne sokan, 'inançlı' ama kendi dininden başka bir dini kabul etmeyen birilerini de takip ediyor olabilirim. ediyorumdur da elbet. takip ettiklerim arasında 'ateist', 'agnostik', 'deist' vs. insanlar da vardır. hristiyan, musevi, budist vs. insanlar da vardır. ve bu beni hiçbir şekilde ilgilendirmez. arkadaşlarımı dini inanç ve din hakkındaki düşüncelerine göre seçmiyorum ben. çok sevdiğim bir arkadaşım 'ben tanrının varlığına inanıyorum' ya da 'inanmıyorum' dediğinde sesimi yükseltip 'ne saçmalıyorsun' demiyorum, sırf bu yüzden ilişkimi kesmiyorum. sırf allahcc'yi takip ediyor diye de kimseye 'dini aşağılıyorsun, insanları birbirine düşürüyorsun' diyemezsiniz.
70 milyonluk 'herkesin müslüman olmadığı' Türkiye'de, her müslüman olanın da SİZİN KADAR ya da 'sizin gibi' müslüman olmadığından ben de eminim. fakat ortada hiçbir şey yokken, sırf 'bir şey yapmış olmak için' bir şey yapmayın lütfen. 'din elden gidecek' korkunuzu bir türlü anlayamıyorum. sizin 'elinizde', daha doğrusu 'içinizde' olan bir şey neden gitsin ki? hadi şimdi birbirimizi rahat bırakalım, aynı görüşü paylaşmadığımız insanlara saygı duyalım, ve onları tanımadan 'bu insan müslüman olamaz!!!' demeyelim.
haydarpaşa garı 'otel' olacak diyorlar. içeride bir sürü gazeteci ve öğrenci yatıyor. hayvanlar tecavüze uğrayıp öldürülüyor. gündem fena. hadi biraz ciddiyet!
Etiketler:
allahcc,
neyin kafası bu arkadaş,
serdar tuncer,
twitter
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)