24 Mayıs 2010 Pazartesi

kötüyüm ben,kötü..

ya bi insan sürekli heyecanlı olur mu uyurken bile heyecanlanıyorum.of iğrenç bi şey..
sizinle paylaşmak istedim ben kötüyüm bugün çok ve nedense heyeacanlıyım.tek başıma kalmış gibi hissediyorm ve 1 ayın geçmesini bekliyorum daha kötü olmak için..neticede ben yine kötüyüm..

21 Mayıs 2010 Cuma

Heheyt

Bitti, kötü bitti, ayrılıklar olmasın diyoruz.Son oyundu ama güzeldi, emeği geçen herkese bin teşekkür...İyi ki varsınız!

18 Mayıs 2010 Salı

insanın istediğini rahatça yapabilmesinden başka güzel bir duygu var mı şu dünyada. :D

16 Mayıs 2010 Pazar

Artık konuşmuyorsun da.

Zaten konuşmuyordun.Gece, saat 23.Fonda çalan 23.Aklımdan geçenler 23.Yani olmalı mıydı böyle? Konuş yani ne var? Ölür müsün?

Sevgili blog!

saat 23.24, mutluluktan uçuyorum.Yağmur yağıyor, oyunumuzu oynadık, beğenildik.O heyecana değerdi, o sahnenin hakkını vermeliydik, ki öyle de oldu.Uluslararası bir festivalde yer almak büyük onur! Ödül filan hikaye geliyor artık.Dayanışmamızın ve arkadaşlığımızın aslında en büyük ödül olduğunu kavradım.
He bir de Giresun Canavarı'nı unutmam mümkün değil :D
Oyunu ona ithaf etmiştim.Umarım beğenmiştir.
Karıştırdım yinee.Boşver.Arada olmalı.

İyi geceler blog!

6 Mayıs 2010 Perşembe

kandırmak

Aylardır kendimi kandırıyorum.Şöyle ki; her gün acayip uykum geliyor(çok uykucuyumdur.) sorumluluklarımı sabaha ertelerim diyip saat 04.00 sularına alarm kuruyorum.Bir güzel akşamın 20.00 sularında yatağa atlıyorum.Sonra 04.00 sularında alarm çalıyor olmalıydı,değil mi?
Yoo,aslında alarm çalmıyor ben rüya görüyorum o vakit.Sonra ise 07.15 oluyor! Yani okula geç kalıyorum diye kalkıp 5 dk. hızla üstünü başını giyinip evden uçmak eylemi.Hadi bakalım yeni bir güne böyle merhaba demiş oluyorum :)
*Hayat ne hızlı akıyordu ben rüyalara dalarken..
*Sonra ise o sözler mırıldanıyor kulağımda: no alarms and no surprises,please.

Çocuk, tavşan ve ben

Dün tiyatro çalışması sonrası okulun arka kapısından dışarı çıktık.Bir kız öğrenci elinde minicik bir tavşan tutuyordu.Siyah benekli gözleri vardı.Küçüklüğümden birkaç anı canlandı gözümde.Sevmeye başladım, o kadar masumdu ki insanlardan iğrendim."Bugs Bunny olsun bunun adı" dedim.Küçük bir çocuğun sesi vardı: "Oluuur." Geldiğini fark etmemiştim."Senin tavşanın mı" dedim, "Evet" dedi.Tavşanının ismi 'Kartopu' gibi bi'şeydi hatırlamıyorum.Küçük o kadar içtendi ki, o an sadece çocuk, tavşan ve ben vardık.Biraz bir şeyler konuştuk."Alsana tavşanı eline" dedi, "Ama ya kaçarsa, belki beni sevmemiştir" dedim.O eline aldı, kız okula girdi, ben biraz daha sevdim.Okulun hademelerinden bir abi "5 dakika kadar sevmek 1 lira" dedi.Çocuk inkar etti: "Yook 2 oldu." Güldüm. "Oldu o zaman, biz kaçtık." Çocuk, tavşanı serbest bırakmıştı.Ben hala hayran hayran onlara, bize bakıyordum.
Bir insanı, bir çocuğu, bir hayvanı sevmekle başlar hayat.
Garipti ve mutluydum.

2 Mayıs 2010 Pazar




Well, the bells out in the church tower chime,
Burning clues into this heart of mine.
Thinking so hard on her soft eyes, and the memories
Offer signs that it's over, it's over.

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Masumiyetin Ziyan Olmaz

Bu başlık, mor ve ötesi'nin çıkacak olan albümünün adı.Çok güzel bir söz aslında.İçimden koca bir "İnşallah" geçti.Kendi masumiyetimiz değil ama, Irak'ta veya Filistin'de bir çocuğun masumiyeti.Afrika'da açlıktan ölen bir bebek.Yüzlerini yalayan ilk rüzgarda ürperen ve devamının gelip gelmeyeceğini bilemeyen masum çocuklar...Sadece o da değil, yalandan ölen bir insan, boşuna acı çeken, sevdiği için işkenceye maruz kalan bütün insanların sesi.
Ama çocuklar, hele sizler, hele sizler..
Bu hayat sizin, sakın umutsuzluğa kapılmayın! Nazım'ın dediği gibi "şeker de yiyebilsinler" değil, artık oyun da oynayacaksınız!

Yani: "Dünya Yalan Söylüyor" olabilir, ama sen "Büyük Düşler" kurmaya devam et; çünkü "Masumiyetin Ziyan Olmaz".

selam.

benim başım ağrıyor.kontrolsüz saçma hareketlerde bulunuyorum o yüzden.bi de dönüyo başım böyle bi garip.yanlışlıkla yanlış hapı içecektim az önce.hap birden kocaman geldi gözüme ve bu benim başım ağrıyınca içtiğim haplardan değil dedim de fark ettim.sonra da iyi ki hipermetrop değilim dedim.sonra buldum hapımı içtim ama geçmedi başım ağrıyor.böyle işte...